Teos'un baş tanrısı Dionysos'tu. Dionysos'a gösterilen büyük saygı, kentin itibarını büyük ölçüde arttırdı.
İyonyalı aktörler birliği ilk kez M.Ö. 3. yüzyılın sonuna doğru Teos'ta kuruldu. Dionysos Sanatçılarının Teos'ta oturmaları bu kent için önemli idi. Sanatçılar kutsal bir görev yaptıkları için kendileri ve oturdukları yer kutsal sayılır ve dokunulmazdı. Tiyatro Dionysos'un koruması altında olduğundan, Dionysos Sanatçıları yalnız sanatçı değil, aynı zamanda dinsel bir topluluk niteliği taşıdılar ve vergi alınmaması ile can güvenliği başta olmak üzere, her yerde tanınan bazı evrensel haklardan yararlandılar.
Dionysos Sanatçıları Teos'u merkez olarak kullanıp tüm Yunan dünyasında düzenlenen tiyatro ve müzik şenliklerine paralı sanatçılar sağlayan bir profesyonel oyuncular ve müzisyenler loncası idi. Tragedya, komedya, şarkı ve başka dallarda yapılan yarışmalarda ödül için boy ölçüşen yöresel şubeler kurulmuştu. Her şubenin kendine özgü bir düzeni vardı ve bağlı olduğu kentten geniş ölçüde özerk bir yapıya sahipti. Sanatçılar birliği ile söz konusu kent arasındaki ilişkiler özel bir anlaşma ile düzenleniyordu.
Ne var ki sanatçılar bugün olduğu gibi antik çağda da kolay insanlar değildi. Dionysos Sanatçıları da kendilerini aşırı derecede önemsediler. Bu yüzden adları sorun yaratan bir topluluk olarak kötüye çıktı. Philostratos onları, "çok saldırgan bir grup" sözcükleriyle tanımlar ve "güçlükle bir düzene sokulabildiklerini" söyler. Aristoteles'in problemlerinden biri, "Dionysos Sanatçıları neden kötü insanlardır?" sorusuna ayrılmıştır. Düşünürün önerdiği çözüm, Sanatçıların çoğu zaman kuralsız bir yaşam sürdürdükleri ve sanatlarını sanat için değil, ekmeklerini kazanmak için yaptıkları, böylece bilgeliğe erişme çabalarına adayacak hemen hiç zamanlarının kalmadığı yolundadır.
İyonya'daki loncanın tarihçesi, bu yargıyı destekler. Başlangıçta her şey iyidir. Teoslular bir talent değerinde bir arazi satın alıp, iyi dilekler ve dualarla Dionysos Sanatçılarına armağan ederler. Fakat çok geçmeden kavgalar başlar ve giderek sıklaşır. Öyle ki M.Ö. 2. yüzyıl ortalarında birlik, Ephesos'a taşınmak zorunda kalır. Anlaşılan, sanatçılar orada da pek sevilmemişlerdir. Pergamon Kralı II. Attalos onları Myonnesos'a gönderir. Bunun üzerine, Teoslular Romalılara başvurarak kendi haklarının, başka bir kente verilmesinden yakınırlar. Sanatçılar bu kez Lebedos'a götürülürler. Sonunda iyi karşılandıkları bir yer bulmuşlardır. Çok az nüfusa sahip Lebedos, elindeki insan gücünü arttıran her tür katılıma kucak açmaktadır. Kısa bir süre için Marcus Antonius'un onları Kleopatra'yı eğlendirmek üzere Priene'ye getirtmesi dışında, süreli Lebedos'ta oturmuşlardır.
İyonyalı aktörler birliği ilk kez M.Ö. 3. yüzyılın sonuna doğru Teos'ta kuruldu. Dionysos Sanatçılarının Teos'ta oturmaları bu kent için önemli idi. Sanatçılar kutsal bir görev yaptıkları için kendileri ve oturdukları yer kutsal sayılır ve dokunulmazdı. Tiyatro Dionysos'un koruması altında olduğundan, Dionysos Sanatçıları yalnız sanatçı değil, aynı zamanda dinsel bir topluluk niteliği taşıdılar ve vergi alınmaması ile can güvenliği başta olmak üzere, her yerde tanınan bazı evrensel haklardan yararlandılar.
Dionysos Sanatçıları Teos'u merkez olarak kullanıp tüm Yunan dünyasında düzenlenen tiyatro ve müzik şenliklerine paralı sanatçılar sağlayan bir profesyonel oyuncular ve müzisyenler loncası idi. Tragedya, komedya, şarkı ve başka dallarda yapılan yarışmalarda ödül için boy ölçüşen yöresel şubeler kurulmuştu. Her şubenin kendine özgü bir düzeni vardı ve bağlı olduğu kentten geniş ölçüde özerk bir yapıya sahipti. Sanatçılar birliği ile söz konusu kent arasındaki ilişkiler özel bir anlaşma ile düzenleniyordu.
Ne var ki sanatçılar bugün olduğu gibi antik çağda da kolay insanlar değildi. Dionysos Sanatçıları da kendilerini aşırı derecede önemsediler. Bu yüzden adları sorun yaratan bir topluluk olarak kötüye çıktı. Philostratos onları, "çok saldırgan bir grup" sözcükleriyle tanımlar ve "güçlükle bir düzene sokulabildiklerini" söyler. Aristoteles'in problemlerinden biri, "Dionysos Sanatçıları neden kötü insanlardır?" sorusuna ayrılmıştır. Düşünürün önerdiği çözüm, Sanatçıların çoğu zaman kuralsız bir yaşam sürdürdükleri ve sanatlarını sanat için değil, ekmeklerini kazanmak için yaptıkları, böylece bilgeliğe erişme çabalarına adayacak hemen hiç zamanlarının kalmadığı yolundadır.
İyonya'daki loncanın tarihçesi, bu yargıyı destekler. Başlangıçta her şey iyidir. Teoslular bir talent değerinde bir arazi satın alıp, iyi dilekler ve dualarla Dionysos Sanatçılarına armağan ederler. Fakat çok geçmeden kavgalar başlar ve giderek sıklaşır. Öyle ki M.Ö. 2. yüzyıl ortalarında birlik, Ephesos'a taşınmak zorunda kalır. Anlaşılan, sanatçılar orada da pek sevilmemişlerdir. Pergamon Kralı II. Attalos onları Myonnesos'a gönderir. Bunun üzerine, Teoslular Romalılara başvurarak kendi haklarının, başka bir kente verilmesinden yakınırlar. Sanatçılar bu kez Lebedos'a götürülürler. Sonunda iyi karşılandıkları bir yer bulmuşlardır. Çok az nüfusa sahip Lebedos, elindeki insan gücünü arttıran her tür katılıma kucak açmaktadır. Kısa bir süre için Marcus Antonius'un onları Kleopatra'yı eğlendirmek üzere Priene'ye getirtmesi dışında, süreli Lebedos'ta oturmuşlardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder