12 Ocak 2015 Pazartesi

İstanbul


Eski Dünyanın merkezinde yer alan İstanbul tarihi abideleri ve şahane tabii manzaraları ile ünlü, önemli bir megapoldür. Asya ile Avrupa Kıtaları'nın dar bir deniz geçidi "Boğaziçi" ile ayrıldığı yerde, iki kıta üzerinde kurulu tek şehirdir. 2500 yılı asan bir tarihe sahip olan İstanbul, deniz ve karaların kucaklaştığı bu stratejik bölgede kurulusunu takiben önemli bir ticaret merkezi olmuştu. Tarihi İstanbul şehri üç tarafını Marmara Denizi, Boğaziçi ve Haliç''in sardığı bir yarim ada üzerinde yer alır. Dünyanın en eski şehirlerinden biri olan İstanbul, M.S. 330 - 395 yılları arasında Roma İmparatorluğu, 395 - 1204 ile 1261 - 1453 yılları arasında Doğu Roma İmparatorluğu, 1204 - 1261 arasında Latin İmparatorluğu ve son olarak 1453 - 1922 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğu'na başkentlik yaptı.
2. gün hakkında bir blog
SALI PAZARI LİMANI  VE ÇEVRESİ
Antik Galata'nın en yakın çevresi kendisi olup, bu günkü adıyla Karaköy bölgesidir. Antik Galata'ya da modern adıyla Karaköy, tarihte, Galata surlarının bittiği yerde başlayan ufacık bir semt olarak karşımıza çıkıyor. Ufacık bir semt olmasına rağmen, Karaköy olağanüstü özellikleri bünyesinde barındırıyor. İstanbul'un en eski semti olup, bu kadar eski eseri ve  farklı yaşam tarzlarını  içinde aynı anda barındıran başka bir yerleşim yerini Türkiye'yi gezseniz bulamazsınız. Karaköy Meydanı'nı Tophane'ye bağlayan Necatibey Caddesi'nin sağında ve solundaki yapılarda Aziz Yahya Türk ortodoks Kilisesi, Aya Nikola Kilisesi, Ortodoks Patrikhanesi Merkez Meryem Ana Kilisesi, Getronagan Kilisesi yer alır
Kemeraltı Caddesi üzerinde de 500. Yıl Türk Musevi Müzesi, Karaköy Rum İlköğretim Okulu ve Saint Benoit Fransız Lisesi'ni görmek mümkündür. St. Georgs Avusturya Lisesi, Sen Piyer Kilisesi, Neve Şalom Sinagogu, Arap Camii, Bereketzade Medresesi Camii, Arap Camii ve Sokollu Mehmet Paşa Camii de bölgede yerini alır.Yabancıların deyimi ile "Pera" sınırları içinde hem olan hem de olamayan bu semt, yani Antik Galata  gezilmesi gereken yerler listesine alınmalıdır diye düşünüyorum.
Karaköy Meydanı ve bağlantıları
Tarihten günümüze kentsel yaşamın en yaygın  kullanım alanı kentsel açık mekanlar olan meydanlardır. Kent meydanları, kentsel açık mekanların en etkin kullanılan ögesidir. Kent meydanı, kentli tarafından özel günlerde sosyal, kültürel, siyasal ve ticari amaçlar için kullanılan, kısaca kentsel yaşamın geçtiği önemli bir kamusal mekandır. Bu mekanlar antik dönemden Cumhuriyetin ilk dönemlerine kadar kentin temel öğesi olarak kent kültürünün önemli bir parçası olmuştur.
Bu nedenlerden dolayı kent meydanları, tarih boyunca kentlerimizin kimliğini ve kişiliğini ortaya koyan önemli bir kentsel yaşam odağı iken günümüzde taşıt meydanları veya otopark olarak kullanılarak özgün değerlerini yitirmişlerdir. Karaköy meydanı da bu oluşumdan nasibini almış ve meydan özelliğini kaybetmiştir
Galata Köprüsü üzerinden gelen motorlu araç ve yaya trafiğinin yanı sıra, Tersane Caddesi, Tünel trafiği, Bankalar Caddesi, Yüksekkaldırım Caddesi, Kemeraltı ve Necatibey Caddesi trafiğinin buluştuğu bu meydan tam bir keşmekeş içerisindedir. Bunlara bir de türlü çeşitli satıcılar ve dilenciler eklenince, sinir bozucu bir mekan haline gelmiş Karaköy Meydanı. Eski adıyla Galataport, yeni adıyla Salıpazarı Liman Projesinin bu durumu değiştireceği söyleniyor
Kabul edilen ve önümüzdeki günlerde uygulanması beklenen projenin Karaköy'ü değiştireceği ve yeniden keşfedilmesini sağlayacağı iddia ediliyor. Proje 100 bin metrekarelik alanı kapsıyor. Alanın içinde birçok tarihi eser de bulunuyor. İstanbul Modern Sanat Müzesi sınırları içerisinde bulunan tarihi saat kulesi ve Nusretiye Camisi'ni ortaya çıkararak sahile kadar uzanan bir meydan yaratacak.
Limana aynı anda 6 kruvaziyer yanaşabilecek. Turistler burada bulunan otel, alışveriş merkezi ve eğlence mekanlarından faydalanacak. Böylelikle Türkiye'nin kruvaziyer turizminden daha çok pay alması planlanıyor. Proje kapsamındaki Karaköy-Salı Pazarı tamamen değişecek. İstanbul Mimarlar Odası ise "Kabul edilebilir bir proje değil, Tophane, Cihangir ve Taksim   önüne   duvar çeken, sahil şeridini halka   kapatan   bir proje." demektedir.
Halihazırdaki durumu pek de meydana benzemeyen Karaköy Meydanı; Güneybatıdaki Galata Köprüsü ile Eminönü'ne bağlanır. Tersane Caddesi ile batıda Azapkapı'ya, Voyvoda ya da Bankalar Caddesi ile kuzeybatıda Şişhane'ye, Yüksek Kaldırım Caddesi kuzeyde Beyoğlu'na, Kemeraltı ve Necatibey Caddesi kuzeydoğuda Tophane'ye açılır. Biz, öncelikle Galata Köprüsü ve Karaköy ayağında bulunanları tanımaya çalışalım.
Galata Köprüsü ve Karaköy ayağı
Galata Köprüsü'nün  Karaköy'deki bağlantı ayağı trafik akışı ve tramvay güzergâhı ile yeni ve hareketli bir görünüme sahiptir. Bu hareketli ve karmaşık yapı içerisinde, Karaköy Meydanının en güzel taraflarından biri de karşımıza çıkar. Meydandan karşıya, Tarihi Yarımada'ya doğru bakmak, İstanbul'un dillere destan siluetinin karşımıza çıkmasını sağlar. Galata Köprüsü Karaköy'ü Eminönü'ne ve Osmanlı Padişahlarının 600 yıl, Bizans İmparatorluğunun 1 000 yıl konuk olduğu Tarihi Yarımada'ya bağlar.
Köprünün Eminönü ayağının solunda Valide Sultan Camii, sağında ise bütün haşmetiyle Mimar Sinan'ın kalfalık eserim dediği Süleymaniye Camii ve Külliyesi yer alır. Aralarında da Mısır Çarşısı ve Kapalı Çarşı bulunur. Galata Köprüsünün üstü balık tutanlarla cıvıl cıvıl dır. Amatör balıkçıların daimi mekanıdır Galata Köprüsü. Eminönü'ne yanaşan şehir hatları gemileri ortamı renklendirir.
Köprü altından aniden çıkan bir römorkör sizi eski yıllara götürürken, Kadıköy'e çalışan dolmuş motorlarının yanı sıra Haliç'e giriş çıkış yapan diğer tekneler de önünüzden geçer giderler. Haliç'e giriş yapan büyük gemiler de olur ama onlar belirli günlerde köprünün gece açılış saatlerini beklerler. Köprünün Karaköy ayağında oturacak çeşitli meyhane, restoran, fast food türü büfeler, nargileciler de vardır
Köprü altı ise bambaşka bir dünyadır ve uzun bir yazının konusudur. Galata Köprüsü'nün Karaköy bağlantı ayağının altında, toprak seviyesinin altında da bir başka dünya yaşanır. Karaköy alt geçidi ve çarşısı apayrı bir dünya ve ticaret merkezidir. Hem taşıt ve tramvay, hem de yaya trafiğinin çok yoğun olduğu bu bölgede İstanbullu Karaköy alt geçidini kullanır.
Tersane Caddesi'nden gelenler raylı sistem istasyonuna, Necatibey Caddesi tarafına ve Karaköy rıhtımına bu geçit ile geçer durur. Karaköy alt geçidi de Eminönü geçitleri geçişlerinde olduğu gibi deniz seviyesinin altına inildiği ender yerlerden biridir. Telefon, butik, parfüm, bahçe malzemesi, müzik seti, televizyon ve her bişey satıcıları ile doludur.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder