Yukarıda değinildiği gibi, Lebedos toprakları ılıcaların bolluğu ile ünlüydü. Bunlardan biri, Ürkmez yolu üzerinde Seferihisar'dan 17 km. uzaklıktaki Karakoç'ta, yolun sağındadır. Isısı 40-49 derece arasında değişen su, romatizmaya iyi gelmektedir. Yazın çamur ve kaplıca banyoları çok revaçtadır; Ankara kadar uzak bir yerden bile gelenler olur. Modern kaplıca tesisinin yanında, antik hamamın kalıntıları yer alır. Lebedos'un batısında da banyo ve içme küründe yararlanılan, birtakım kaynaklar vardır. Buralara Kara-koç'un 1.61 km. kuzeyindeki sapakta ayrılan bir yol ulaşır. Karakoç ılıcaları, Lebedos kentine bağlı arazi içindedir. Seferihisar yakınında Ürkmez köyünün 7-8 km. kuzeybatısındadır. Kolophon (Menderes-Ahmet Beylinin kuzeyi) kentine bağlı arazinin sınırı ise yakındadır. Çeşme Ildırı'daki arazi kapsamında, o kentin güneybatı yakınında, şimdiki Ilıca'da bulunan ılıcalar da ünlü idiler. Klazomenai (Urla, Limantepe) kenti antik arazisi içinde yer alan, Agamemnon ılıcalarına daha çok Smyrna'lılar, Lebedos arazisindeki Karakoç ılıcalarına ise Ephesoslular gelirmiş.
Antikçağ yazarı Byzantionlu Stephanos, Karnia adlı bir İyon kentçiğinden söz ediyor. Hellen ağzında Karnia(Karna ülkesi) Anadolu'nun, Luvi dilinde Karna yani, Kutsal Kaynak anlamına gelir. İyonya'daki Karnia çok güçlü olasılıkla Karakoç Kaplıcalarının bulunduğu yerdeki ılıca kentiydi. Hatta Karakoç adı da pek dikkate değer bir biçimde Karnia'ya yakındır.
Karakoç ılıcalarının, erken Bizans döneminde de pek gözde olduğunu, o dönemden kalma görkemli bir ılıca yapısının aşağıdaki eski ama belge niteliğindeki fotoğraflarıyla da kanıtlanmakta.
Karakoç kaplıcalarında renk karahayıtta gördüğümüz kırmızı renk gibi değil, daha çok kahverengimsi bir yapıya sahiptir..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder